Çocuk sahibi olmak genelde her evli çiftin önde gelen beklentilerinden biridir. Başta gençlerin yakınları olmak üzere çevreleri de aileye yeni bir üyenin katılmasını ilgiyle ve merakla bekler. Hatta kimi zaman bu beklentiler baskı niteliğine dönüşerek eşleri bunaltacak bir nitelik kazanır. Eşler açısından doğru olan kendilerini her yönden hazır hissettiklerinden anne baba olmaya birlikte karar vermeleridir.
Anne baba olmak ve çocuk yetiştirme konusundaki beklentiler, evlilik yaşamına ilişkin planlamaların yapıldığı daha nişanlılık döneminde tartışılmalı paylaşılmalıdır. Bu, evlilikte uyum açısından da gerekli ve yararlıdır.
Anne baba arasındaki ilişkilerin dengeli ve uyumlu olması, gerçek bir saygı ve sevgi ortamı, çocukların gelişiminde olumlu rol oynayan önemli bir faktördür. Öyleyse eşler, çocuk sahibi olmaya karar vermeden önce evliliklerinde her türlü sorunu çözmüş olmalı, evliliklerinin sağlıklı bir şekilde sürdüğünden emin olmalıdırlar.
Çoğu zaman dünyaya gelecek bebeğin kötü giden bir evliliği düzeltebileceği düşünülür. Ancak bu doğru bir yaklaşım değildir. Çünkü aileye katılan bu yeni üye beraberinde yeni sorumluluklar getirir. Ailenin yaşam düzeni ve öncelikleri değişir. Eşlerin bu yeni duruma uyum sağlayabilmelerinin en önemli koşulu, eşler arasında sağlıklı ve doyurucu bir ilişkinin güçlü bir işbirliği ve dayanışmanın kurulmuş olmasıdır. Aksi takdirde yeni sorumluluk ve sorunlar ilişkileri daha da güçleştirir.
Özet olarak eşler, anne baba olmadan önce evliliklerinde uyum ve mutluluğu sağlamış iyi birer eş olmayı başarmış olmalıdırlar. Bu hem eşler hem de doğacak çocuk açısından büyük önem taşır. Bu nedenledir ki uzmanlar, bu kararın ikinci yıldan sonra verilmesinin daha yararlı olacağı görüşündeler.