Göğüslerinizden Memnun Değil Misiniz?

goguslerinizden-memnun-degil-misiniz-.jpg

ış görünüşü olumsuz yönde etkileyen bu durum kişide özgüven eksikliğine ya da toplum içinde rahatsız hissetmeye neden olabilir. Bu süreç çeşitli ruhsal problemlerle birlikte davranış bozukluklarını doğurabilir. Merak edilen bu konu hakkında açıklamalarda bulunan Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Atilla Eyüboğlu anormal ölçülerdeki göğüslerin bazı kadınlarda estetik kaygıdan öte ciddi sağlık sorunlarına sebep olabileceğine dikkat çekiyor.

 

Meme Küçültme Ameliyatı Nedir, Nasıl Yapılır?

Meme küçültme ameliyatı, memeleri oluşturan yağların ve meme dokularının bir kısmının cerrahi müdahale ile alınması işlemidir. Ameliyat yalnızca estetik kaygıyla yapılmayabilir çünkü büyük memeler başta sırt ağrısı olmak üzere omurga eğriliğine kadar uzanan ciddi sorunları ortaya çıkarabilir. Ek olarak, dış görünüşünden memnun olmayan kadınların memelerini saklamak amacıyla kambur oturması da duruş bozukluğuna sebep olur.

Ameliyat öncesi yapılan muayenede hastanın isteğine uygun ve günümüzde evrensel olarak kullanılan ölçümler kullanılarak ameliyat öncesi plan hasta ile birlikte oluşturulur. Ameliyata engel olabilecek durumlar detaylı olarak konuşulduktan sonra genel anestezi altında işleme başlanır. Bu işlemde ilk olarak önceden belirlenmiş alana götürülmek üzere meme ucunun yeri belirlenir. Ardından meme başı altından meme alt çizgisine doğru ulaşacak şeklinde bir kesik açılır ve memeyi oluşturan yağ ve diğer dokular alınır. Bu kesi hastanın meme sarkıklığı ve memenin büyüklüğüne göre uzatılabilir. Ardından cilt altı destek dikişleri konulur ve kesilen üst deri dikilir. Yine değişken olmak ile birlikte meme iç kısmına kan boşaltmaya yönelik özel boru sistemleri konulabilir. Bu sistemler yaklaşık 3-4 gün içinde çekilir.

Meme küçültme ameliyatı 2 ile 3 saat arasında sürebilir. Ameliyattan sonra hastanede kalış süresi genelde bir ya da iki gündür. Bir hafta kadar dinlenmenin ardından ağır işler yapmamak kaydıyla normal hayata dönüş yapılabilir. Ancak anestezi gerektiren tüm operasyonlarda olduğu gibi meme küçültme ameliyatından sonra da birkaç hafta ağrı çekilebilir, bu oldukça normaldir.
Çok büyük boyutta olan memelerde (2 kg civarı) ameliyat sırasında meme ucu çıkartılıp tekrar dikilebilmektedir. Bu durum hasta ile ameliyat öncesi ortak kararlaştırılır. Eğer serbest meme başı nakli gerekli olacak ise süt bezleri ve kanalları arasındaki bağlantı kesilmektedir. Bu yüzden ilerleyen zamanlarda çocuk sahibi olup emzirmek isteyen kadınların meme küçültme ameliyatı olmayı ertelemeleri tavsiye edilir.

Meme Büyütme Ameliyatı Nedir, Nasıl Yapılır?

Meme büyütme işlemi sadece memede oluşturulan bir boşluğa protez konulması işlemi değildir. Birçok dikkat edilmesi gereken unsur vardır. Meme büyütme ameliyatı öncesinde yapılan detaylı muayenede uygulanacak kesi, bölgesi, muhtamel kullanılacak protezin boyutu, protezin kas altı ya da kas üstü konulması, meme asimetrileri gibi birçok konu hakkında detaylı muayene ve bilgilendirme yapılır. Genellikle tercih edilen meme büyütme yönteminde meme alt çizgisinde gizlenecek olan 4.5- 5 cm boyutunda açılan bir açıklığın içine ameliyat öncesi planlanan deneme protezleri konularak kalıcı protezin boyutu kararlaştırılır. Oluşturulan boşluğa yerleştirilen silikon implant aracılığıyla memelerde büyüme sağlanır. Çoğu kadının bir memesi diğerinden çok az farkla büyüktür ancak bazı kadınlarda bu fark rahatsız edici derecede belirgin olabiliyor. Bu durumda farklı boyutlarda implant kullanılarak eşitliğin sağlanması da mümkündür. Meme büyütme ameliyatı bir ya da iki saat içinde tamamlanabilen bir işlem olmakla birlikte iyileşme süreci meme küçültme ameliyatında daha kısa olmaktadır. Ameliyat sonrası memeyi destekleyecek özel sütyenler kullanılması ameliyatın kalıcı başarısını olumlu etkilemektedir. Ameliyat sonrası 2 hafta boyunca sauna, solaryum, buhar banyosundan kaçınılmalıdır.

Bu estetik operasyonun ardından iyileşme süreci mükemmele yakın olsa da doktor ile iletişim içerisinde olmak önem arz etmektedir. Günümüz teknolojisi ile üretilen protezlerin çok ciddi travmalar (trafik kazası, yüksekten düşme) dışında yırtılma olasılığı oldukça düşüktür. Hatta protezin içerdiği kohezif jel sayesinde protezin kapsülünde yırtılma olsa dahi bu jel sabit bir formda durmaktadır. Şüphelenildiği durumda manyetik rezonans (MR) görüleme yöntemi ile takip edilebilmektedir.

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Atilla Eyüboğlu

scroll to top